Furkan Suresi 67. Ayette Ne Anlatılıyor? Hayatın İçinden Bir Bakış
İzmir’de yaşıyorum. 25 yaşındayım, arkadaş ortamımda genelde espri yapıp, herkesin kafasını karıştırmaya çalışıyorum. Ama hani derler ya, “İçimdekileri düşünüp, dışımda kahkaha atıyorum.” Aslında, bazen hayatın ciddiyetini düşündüğümde, o kadar fazla şeyin önemsiz olduğunu hissediyorum ki… Ama yine de esprili bir bakış açısına sahip olmak bazen her şeyi biraz daha eğlenceli kılıyor. Peki, Furkan suresi 67. ayette ne anlatılıyor? Bunu düşündüm, çünkü bu ayet bir şekilde hem çok derin hem de bir o kadar günlük hayatla ilişkilendirilebilecek bir mesaj veriyor. Şimdi, bir yandan eğlenceli bir şekilde, diğer yandan derinleşerek bu ayeti anlamaya çalışalım.
Furkan Suresi 67. Ayet: “Onlar, Allah’a ibadet ederken ne savurgandırlar ne de cimri…”
Furkan suresi 67. ayet, aslında çok basit bir mesaj veriyor: İbadet eden, yediği içtiği konusunda aşırıya kaçmaz, ne cimri olur ne de savurgan. Hani derler ya, “Aşırıya kaçma, ölçülü ol!” İşte tam olarak bu. Bir arkadaşım var, her akşam yemek yediğinde tam bir festival havası yaşar. Kendi kendine şarkılar söyler, “Güzelim, dostum, bu tabak da ne kadar şık!” diye cümleler kurar. Sonra bir tabak daha sipariş eder, ardından “Biraz daha az yemeliyim, artık doydum galiba!” der, fakat biraz sonra “Bir tatlı yiyebilir miyim?” diye sipariş verir. Bu ayet tam böyle birine sesleniyor olabilir: “Bunlar ne savurgan, ne de cimri… Orta yolu bul!”
Bir Gün Hayatın İçinden Furkan Suresi 67’yi Düşünmek
Geçen gün, arkadaşlarımla bir kafede oturuyorduk. Her biri telefonlarına gömülmüş, kimisi kahvesini yudumluyor, kimisi ise menüdeki her şeyi sipariş ediyor. Ben de bir ara, bu ayeti düşünmeye başladım ve aklıma şu soru geldi: “Ya savurgan mıyım? Ya da çok mu cimriyim?” Tüm bu düşünceler kafamda dönüp dururken, bir anda biri o kadar fazla pizza sipariş etti ki, hepsini bitirebilmek için gerçek bir kahraman gibi çalışması gerektiğini fark etti. Arkadaşımın, pizzalarla olan mücadelesi, tam Furkan suresi 67’yi anlatan bir sahne gibi geldi. “Bu da ne savurganlık, bu da ne cimrilik?” diye düşündüm. Hani bir yerde dengeyi bulmak gerek!
Bence bu ayet, hayatın her alanında aşırı uçlara gitmememiz gerektiğini söylüyor. Bir şeyin fazlası zarar, azı da yeterli değil. Özellikle genç yaşlarda, sürekli bir şeyleri abartma eğilimindeyiz. Ama Furkan suresi 67, tam burada devreye giriyor ve bize dengeyi hatırlatıyor.
Komik Bir Sahneden Derin Bir Mesaj Çıkarmak
Bazı insanlar var ki, ‘aşırı’ kelimesinin ne olduğunu hiç bilmezler. Bir arkadaşım var, ne zaman bir şey alacak olsa, hemen şu cümleyi kurar: “Ya ben biraz fazla alırım, yine hepsini bitiririm!” Her zaman bunu der, ama bakın, her seferinde o kadar fazla alır ki, sonunda kalanları ya başkasına verir ya da çöpe atar. Şimdi, Furkan suresi 67. ayette anlatılmak istenen de işte tam bu: “Ne aşırıya kaç, ne de eksik ol. Orta yolu bul.” Çünkü aşırılık, her zaman zarar getirir.
Bunu başka bir şekilde anlatayım: Hayatımızdaki en temel şeylerden biri de denge. Ne para harcamada ne de yemek seçerken aşırıya gitmek gerekiyor. Mesela geçenlerde yeni bir ayakkabı aldım ve kendime, “Biraz da denemek istiyorum!” dedim. Tam her şey mükemmel giderken, ayakkabılar öyle bir noktaya geldi ki, biraz fazla parlak ve şık oldular. Sonra aynaya baktım, “Ben gerçekten bununla dışarı çıkacak mıyım?” dedim. Gördüğünüz gibi, hayat aslında Furkan suresi 67. ayetin öğrettiği gibi dengeyi kurmaktan ibaret. Fazlası, eksikliği de beraberinde getirir.
Sonuç: Her Şeyin Orta Yolu
Furkan suresi 67. ayet, bana aslında şunu hatırlatıyor: Yaşamın her alanında dengeyi bulmamız gerekiyor. Hani, savurganlıkla cimrilik arasında bir yerdeyiz. Belki de hayatı daha verimli, daha sağlıklı ve daha huzurlu yaşamak istiyorsak, Furkan suresi 67’deki dengeyi hayatımıza entegre etmemiz lazım. Eğer her zaman orta yolu seçer, aşırılıklardan kaçarsak, hem içsel huzurumuz hem de dışsal ilişkilerimiz çok daha sağlıklı olur. Kim bilir, belki de o pizzalarımızı bir dilimle sınırlayıp, bir tatlıyı hep birlikte paylaşarak daha anlamlı zamanlar geçirebiliriz, değil mi?